MİM " Çocukken Etkilendiğim Hikayeler ve Masallar "

Sevgili Kağıt Salıncak daveti üzerine katıldığım mim karşınızda efendim ;
Mimin konusu: çocukluğumuzda okuduğumuz , duyduğumuz , etkilendiğimiz bir hikaye ...

Sizlere en son yazımda Hikayeler , Masallar Ardındaki Çocukluğuma Bakış bahsettiğim gibi o kadar çok kitap kurdu bir çocuktum ki neyi anlatacağımı bilemedim ... Çünkü her hikaye , masal ya da seyrettiğimi kafamda bilmeden kendine göre özellikleriyle ayrı saklardım . Bu şundan dolayı özel , şu da bundan dolayı ...

Çocukken insanın etkilendikleri çok oluyor doğal olarak ...
İlkokulda bir kitabımızda vardı diye hatırladığım ve okuduğum bir rivayet.. Hem aklımdan çıkaramadım hem de eve dönünce evde babaannemi gördüğüm gibi dizinin dibinde ona anlattım . Eğer yanlış hatırlamıyorsam ;
" Fuhuş yapan bir kadın, çölde kalıyor ... Tabi ki oldukça sıcak bir gün ... Bir kuyu buluyor ve seviniyor. Orada kuyunun etrafında dönen bir köpek görüyor .Susuzluktan mahvolmuş . Kadıncağız kuyuya iniyor ve kendinden önce ayakkabısını çıkararak  su doldurup köpeğe içiriyor.  "
Bu sebeple kadın günahlarından arındı diye de babaanneme bilmiş bilmiş anlattığımı ... Bu hatırladığım hikayenin ne kadarı doğru , fuhuş yapan kadın ne olarak biliyordum o zamanlarda o da ayrı bir muamma ...

Bir de yıllarca çok aç zenci birinin çöpten pirinç tanesi bulup yemesi ve beyaz olması hikayesi anlatılırdı ... Kimden nerden duydum bilinmez ....

Bu arada ben sahur vakti akıllandım sanırım ki ; Küçük Ev , Cosby Ailesi , Alf  , Uçan Kaz  gibi bizlerin dönemlerine yine iz bırakanları ancak hatırladım ... Daha da vardır ...

Gelelim hayatımın hikayesi , çizgi filmini anlattığım Heidi nin altına usulca bırakılan mim için seçtiğim hikayeye ....
İlk etkilendiğim kitap , hikaye , masal derken ....
Hiç birini geride bırakmak istemesem de seçiverdim birini La Fonten'den ...
Jean De La Fontaine , 1621 - 1695 yılları arasında yaşayan bir Fransız yazar ...
Ormanlık alanda yaşadığından benim ve bizler gibi doğa ile pek içiçe ...
Masallarındaki hayvanlar da  konuşuyor ve bizlere masalları onlar anlatıyor .
FABL ....
Fabl hem şiirsel hem de etkileyici ...
Sadece çocuklara değil , büyüklere de çıkarılacak dersler veren türden ...
İşte ben de tam bu sebepten biz büyüklere seslenen bir masalını seçtim ...
Anlayana der ve masalımı şuracığa bırakırım  .....

Bizim çocuklar toplandı ve merakla dinlemeye başladı bile ..

Mide İle Azalar

Parlak ve güneşli bir gün , vücudun azalarına öyle bir his geldi ki , sanki bütün işi kendileri görüyordu da , bütün yemeği de , tek başına mide yiyordu . Bunun üzerine ; aralarında derhal bir toplantı tertipleyerek meseleyi uzun uzun görüştüler ve sonunda , mide de , yapılmakta olan işi yemek olmaktan başka şekilde paylaşıncaya kadar , vazifelerini görmemeye karar verdiler .
bunun üzerine bir iki gün eller , herhangi bir yiyeceği tutmamayı , ağız açılmayı ve dişler de çiğnememeyi katiyyen reddetti . Fakat aradan daha pek az bir zaman geçmiş geçmemişti , azalar , hayretle , canlılıklarından kaybetmekte olduklarını farkettiler ; eller büyük bir zorlukla yerinden kımıldıyor , çeneler , hemen hemen açılmıyor ve ağızın içi i kupkuru bir halde , bir şey almak istemiyordu . Bacaklar ise , vücudu taşıyamayacak kadar kuvvetsizdiler . İşte ancak o zaman , hatta midenin dahi , o sessiz sedasız , kendi aleminde çalışması ile , vücut için ne büyük vazife gördüğünü anladılar . Bütün azalar , elbirliği ile çalışmalıydı ; çünkü aksi halde , vücut mahvolacak , hiç bir işe yaramayacaktı .

" Cemiyet azaları , ister ailede olsun ister vatanda kendilerine düşen vazifeleri , titizlikle yerine getirmeye mecburlardır .  "

F:5 -  Sayfa 65

LAFONTEN HİKAYELER
Hazırlayan : Nermin Milar
İyigün Yayınları 1966


Mümkün olduğunca aynı cümleler ve noktalama işaretlerini kullanmaya çalıştım . Ama öyle ilginç şeyler vardı ki , unutmuşum ve şaşırdım : tertipliyerek , mes'eleyi , aza'larına , tutamamağı , kat'iyyen , açılmağı gibi ....

Sonra bir düşündüm de ; internet yok , anne babalar sürekli iş güç peşinde bu cümleleri nasıl anlayıp da çözüyorduk acaba ? Dede Korkut Hikayelerini yeğenime ne zaman okumaya kalksam bir türlü anlam veremiyordu mesela ....

Blog dostlarım ne dersiniz ara sıra bazı bazı böyle minik masallar hikayeler paylaşsak mı ?
Hani belki bilmeyen veya bulamayanlara minik bir ışık ....
Ne dersiniz ...?

La Fonten Hikayeler ve Mide ile Azalar
Kitap 1966 basımı

Bu etkinliği başlatan ve beni de davet eden sevgili Kağıt Salıncak 'a teşekkürlerimi sunuyorum .
Blog dostlarının tanışmasına vesile olabilen , tanınmasını , kaynaşmasını ve eğlenmesini  amaç edinen bu etkinlikte , gelelim mimlediğim dostlarıma ;

Cafe Tigris  senden çıkabilecek hikayeleri dört gözle bekliyorum .
Yazarki       mutlaka tamamını okuduğun ve etkilendiğin vardır , senin dilinden dinlemek .....
Bi Poşet Kitap poşettekilerden saç bakalım arkadaşım , eminim keyifle okuyacağız  ...
Dağınık Anne  hadi bakalım dağıt bizleri sen de ...
Kore Fenomeni  Fenom sensiz olmaz ...
Ece Evren  Ece ablacığım sen döktürsen hani uygun bir zamanında , hayran hayran okusak bizler de..
Soslu Badem  Sen de bize eşlik etmek ister misin arkadaşım , yoksa Kelepir Kitapçı mı yapsaydım ..?
Bir  Handan'cığım coşsan diyorum hani ...
Acemidemirci Geç olsun da güç olmasın diyorum canım benim , bekliyorum ...
Ne Okudum Ne İzledim Sevgili Serhat yine o güzel anlatımınla göster kendini ...
Çıplak Yazar  Belki sen de kendine has tarzınla , katılmak istersin dedim ama ...
Günlük Baş Ağrısı  Naz bak söz verdim ve unutmadım seni ....
Buzlu Kalem  Tatile gitmeden seni de aramıza alsak diyorum , kavanozlarımı yanına almayı unutma ... Havasından , suyundan ...

Ben mimledim , arzu eden herkesi bekleriz ...
Görenler görmeyenlere anlatsın hatta ....
Davetime cevap veren arkadaşlarıma da şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum ...