Kıyıköy , Kastro ve Tekirdağ Üçlemesi

Gezelim görelim ekibi misali toplanın hele dostlar ;
Uzun zamandır dillendiremediğim cennet köşelerinden yaşadıklarım , gördüklerim ve cep telefon çekimi görüntülerim var .....
Trakya bölgesi ....
Bu kadar yakın olmasına karşın bir türlü keşfedemediğimiz saklı bir cennet ...
Mavi ile yeşilin masalsı buluşması ve etrafınızı saran Türk bayrağı ile Atatürk fotoğrafları ...
Gözüm , gönlüm , ruhum ve umutlarım için ....
Oksijen , enerji , huzur ve mutluluk depolamak için .....
Hele de havada pambuk bulut hanımlar var ise ....
Daha ne olsun ....
Değmeyin benim keyfime ...

Trakya'nın Gelinleri

Mesleğim gereği yurdumda çok fazla yer gezdim , gördüm ... Onca yer içinde , gönlümün baş köşelerinden birine oturacağı hiç aklıma gelmezdi ...

Bölgeye Esenler otobüs terminalinden araçlarla rahat gidilebiliyor . Ancak hedefiniz farklı bölgelerde konuşlanmış yerleri gezmek ise , kendi aracınızla gitmek en avantajlı ulaşım olur .

Bizim Trakya ile ilk tanışmamız 2014 Mayıs ayında oldu . İstanbul 'dan sabah kuşluk vakti yola çıkarak Saray üzerinden yolculuğa başladık ...  Bizimkisi aniden filizlenen bir gezi fikri oldu ... Plan olmayınca da  Kıyıköy’e gelirken yol üzerinde uğranacak bir sürü yer keşfettik kendimizce ... .

Yol kenarında gelincik tarlaları gördükçe şenlenen gönlüm fotoğraf çekebilme mutluluğuyla kendinden geçti ... Tüm yol boyunca  adım başı duralım isteğimi susturmak o kadar zor oldu ki ....

Gittiğimiz bölgelerde pazar görürsek dayanamıyoruz . Şansımıza Kapaklı pazarı kurulmuştu ve attık kendimizi ... Farklı bir şeyler bulabiliriz diye umut ettik ... Aldık almasına da aslına bakarsanız İstanbul 'dan çok farklı fiyatlar ya da ürünler yoktu ... Sonra yola devam ...

Kıyıköy Liman

Antik kale kapısından içeri giriyoruz ve karşımızda ; Kıyıköy diğer adı Midye bir sahil kasabası ... Etrafı yemyeşil ormanlarla çevrili balıkçı köyü ....  

Aya Nikola Manastırı dünyanın en eski taş oyma manastırlarından biri ... (MS. 527) Her ne kadar çok fazla tahribata uğrayıp , kaderine terk edilmiş bir halde olsa da ziyaret edilesi ....

Aya Nikola Manastırı

Bizim ziyaretimiz esnasında ufak bir grup ziyaretini bitirmiş ve darbuka çalan kişinin etrafında Roman figürleriyle eğleniyordu . Trakya insanının neşesi oradaki herkese bulaşmış ; eğlence için zamanının ve mekanının önemsiz oluşu gülen suratlardan belli oluyordu .

Yürekten kahkahalarımız daim olsun

Kıyıköy sahilinde hırçın Karadeniz dalgalarının dövdüğü ilginç kayaları görmeyi unutmayın derim ... Falezlenmiş kıyı şeridinde pek çok kumsal var .

Falezli Sahil Şeridi

Kıyıköy sahilinde dolaşırken kaybettiğim keçilerimi de buldum ve selfie bile çektim ... Ama siz bu fotoğraf ile idare edin bence ....

Yakaladığım keçilerden biri

Pabuçdere ve Kazandere  dereleri denize Kıyıköy'den dökülmektedir . Deniz ve dere bir arada öyle güzel ki ....

Derenin Denize Kavuşması

Etrafında orman , dipte sazlık ... Deniz bisikleti ya da kayık  kiralayıp derede yaşayan su kaplumbağalarını , su yılanlarını görebilir ve kurbağaların , kuşların senfonisiyle gezi yapabilirsiniz .

Dere Kenarı Yürüyüş Manzaraları

Baharda nehrin yüzeyini kaplayan nilüferlerin görüntüsü ise tam bir görsel şölen ...

Nehir ve Nilüferler

Kıyıköy 'e gidilir de balık yemeden dönülür mü diyen kişi sayısı oldukça fazla ... Hatta Kalkan balığı mutlaka yenmeli diyorlar . Ancak çoğu yerde fiyatların İstanbul ayarında hatta çok üzerinde olduğunu söyleyenler de var ... Biz tüm bunları gittikten sonra öğrendik .

Piknik Manzarası

Keşfe çıkacağımız yerlere giderken gezenti ekibimizin adeti olduğu üzere ; yanımızda piknik şöleni yapacak kadar fazla yiyecek vardı . Sizler de bizim gibi restoranlarda yemek yerine dere kenarındaki yemyeşil çayırlarda , gelincikler arasında piknik yaparak ruhunuzu şenlendirebilirsiniz ...

Kıyıköy Dere Kenarı Çayırlar

Piknik yaptığımız dere kenarından görüntüler ve daracık toprak yolu ...

Dere Kenarı Toprak Yol

Bölgenin  manda yoğurdunun ününü söylemeye bile gerek yok sanırım ...

Orada bir mağara var tepede ..... Dereyi geçip çıkamadık ...

Kıyıköy 'ün sınırları içinde bulunan Kastro (Çamlıkoy) Körfezi Tabiatı Koruma Alanı ise kalbimizi fetheden karaçam ormanının denize açıldığı en güzel sahillerden ... Trakya 'nın tek yaşlı çam ormanı burada bulunuyormuş . Bahçeköy Deresi denize bu bölgeden dökülüyor .

Kastro Dere ve Deniz Kavuşması

‘‘Çamlı Koy (Kastro) Ormaniçi Dinlenme Yeri’’ araba girişi ve kamp kurma için ayrı ücret uygulanıyor . Karavan , çadır tatili sevenler için çok uygun bir mekan ... Kendi çadırınızı yanınızda getirebileceğiniz gibi , buradan da çadır temin edebiliyorsunuz . Genelde hemen hemen her yerde elektrik prizleri mevcut ve belirli bir ücret ödeyerek kullanılabiliyor. Tam sezon olmadığı için görebildiğim kadarıyla kafe , restoran , bar ve dans pisti bile mevcut ... Ancak sezon dolayısıyla piknik masaları bile döküntü haldeydi , sağlam bulmak için bayağı bir çaba harcadık . Hamaklar var etrafta ... Kendiniz mangal yapabileceğiniz gibi , oradan da mangal temin edebiliyorsunuz . Bu ay için bile konaklama yapanlar vardı .

Kastro Sahili

Biz araba ile belirli bir ücret ödeyerek girip , piknik yapmayı tercih ettik . Mayıs ayında ziyaret ettiğimiz için henüz hüzünlü , ıssız ve bize özel gibiydi ... İnanılmaz güzel ve uçsuz bucaksız görünen sahili var . Bir tarafta doğal plajı , diğer tarafta ise plajla birleşmiş dere ... Sanki farklı iki ortam sunulmuş gibi ... Kumlarda kendiliğinden asma ve kum zambakları renk vermiş ...
Hava birden yağmura dönse bile bizim keyfimiz bu güzellikte hiç bozulmadı . Hatta babam öyle bir heves yaptı ki ; yazın çadır alalım biz burada kamp kuralım diye ... Hiç babama uymayan çadır hayatı .... Düşünün ne kadar etkiledi bizi ... Yazın eminim ki o güzel sahil boş kalmıyordur . Kalabalık hiç bize göre değil ... Biz bu mevsimdeki haline bayıldık .

Kumda kendiliğinden yetişen asmalar

Yine 2014 yılı gece yarısıydı ve aylardan Nisan idi ; sabah Tekirdağ dolaylarına bir yolculuk yapsak mı diye düşünürken .... Sarıya bürünmüş yollarda bizi selamlayan kanola tarlaları ile tanıştık bu sefer de ... Gelincikler azalmış olsa da rengarenk doğa yine bizi güzellikleriyle sarıp sarmaladı ... Sevdiklerimizle beraber yaşadığımız anların değeri paha biçilemez ya hani işte biz de bu bir günü doya doya yaşadık ... Her otun , ağacın , denizin , derenin , çiçeğin , böceğin , yiyeceğin kısacası  "an " ların tadını çıkarmaya çalıştık ...

Kanola Tarlaları

Tekirdağ'ın ünlü köftesini yerinde yemek gerekir dedik ve açıkçası fazlasıyla kendimizden geçtik ...
Köfte yenir de yoğurt yenmez mi ... E üzerine olmazsa olmazı peynir tatlısı ... Fırın sütlaç tadına da bakmak gerek derken .... Şaka bir yana bölgeye özel lezzetlerin tadına ortaya birer tane söyleyerek baktık ... Fazlası zarar ne de olsa ... Köftecinin arka tarafında sakura buldum ya işte o an tam tamına mutluluk benim oldu ....

Peynir Tatlısı ve Sakura

Gezimiz sırasında telefon şarjı ve hafızası artık dayanamadı ... Bir ara digital makine ile çekimler yaptım ... Her anı , her yeri kayda almak arzumun ve garantici karakterimin önüne geçemiyorum ne yazık ki ... Nasılsa mutlaka birinden biri kötü çıkar , ben yine fazladan bir kaç kare çekeyim ...

Gezenti ekibinin Trakya maceraları devam edecek ....
Yüreğime öyle bir işledi ki buralar kısa kısa anlatmaya çalışsam da bu kadar becerebildim . Umarım keyifle okursunuz ...

Laf aramızda ; bu Trakya aşkını yüreğime işleyen birtanecik eniştem ... Kendi koşturmacasının arasında bir şekilde zaman yaratıp , kendinden fazlasıyla vererek bizlere memleketini gezdirdi . Aslında tüm suçlu O ...
Bu güzel cennet köşesini bizlere tanıtırken aklına gelir miydi ki ; hep gidelim , hadi gidelim , yine gidelim , yine yeni yeniden gidelim şirinliklerimiz ....
Hem araba kullanmak hem de bize uyup dere tepe gezmek ne kadar zor tahmin edebilirsiniz ...
Ne diyebilirim ki .... Allah razı olsun , Rabbim seni her daim korusun ve iyi ki kardeşim olmuşsun demek  dışında ...


Sizlerden bir ricada bulunmak istiyorum ki biliyorum bu konuda tüm arkadaşlarım hassas ....
Lütfen dere , deniz kenarında , yolda sokakta , piknik yerinde , ormanın içinde ya da parkta çöp atanın çöpünü iade eder misiniz .... ?
Kendi ellerimizle kendi kazdığımız mezarlarımız çöp içinde kalacak bu gidişle ...