KLON

Uzun zamandır yoksun diyenler , merak eden sevgili güzel yürekler ....
Merhaba;
Ramazan ayı , okullar kapandı , tatiller başladı vs derken ; çoğumuz bambaşka bir koşturma içine girdi . Ben de madem kimseler yok , bir müddet yoğunluğu alışkın olduğum instagram ( tık tık )  vermek etmek istedim . Ben blog olarak yeni yeni tanışma evrelerindeyim . Ama şahsi instagram hesabım çok uzun yıllara dayanıyor . Hep söylediğim gibi telefon çekimleri ile de olsa fotoğraf aşkım bambaşka ... Bu nedenle Didemikabirdelibirdolu instagram hesabım da hareketli olsun istiyorum .
Geçen gün tatilciler , orman yangınları  ve hiç bir insan can kaybına uğramadı haberleri derken ; sadece insan canı mı önemli ...? Doğayı yok ettikçe yaptıklarımız biz kendimize değil mi ...?
Kafada yine deli sorular başladı benim ...
Didemika yine dellendi doldu taştı ....
Aklıma caretta caretta geldi ve instagramda bir paylaşım yaptım . O paylaşımı az değiştirerek blog için de uygulayınca gördüm ki ; o kadar çok güzel yürekli insan varken benim hala umudum var ...
Ne mutlu bizlere ....
En kısa sürede affınıza sığınarak ve kaçırdıklarımı telafi ederek sizlerin neler yaptığına da bakacağım ...
Sonra da cumartesi günü için ; benim sizlerin de yakından tanıdığı bir tanecik eniştem ve kuzeninin Ege'de bir yerlerde işleri çıktı . Ailece yapacağımız planlar da tabi ki suya düştü ... Eldeki imkanlar dahilinde yapılması olası şeyler yine her zamanki gibi son dakikada aklımıza düştü ve  gezenti ekibi yollara düştü ....
Beklediğinize değecek mi beni ; yazım hazır olunca ve sizler de okursanız , göreceğiz .....
Eskihisar Topçular Feribotu ile başlayan çılgın ve inanılmaz hızlı gezi günlüğünde sizlere 12 ayrı nokta için yol bildirimi yapabilirim .. Ama anlatacaklarım çok değil , sanırım , merak etmeyin ...
Hızımıza ve çılgınlığımıza inanır mısınız ; işte orasını bilemem ...

Şimdilik sizlere keyifli ve huzurlu pazarlar dileyerek , günün konusuna geliyorum ....


Kitapçıdasınız ve arkadaşınızın durmadan size söylediği o gerilim romanının adını hatırlamaya çalışıyorsunuz .... Ve işte orada ... Elinize alıp , arka kapağa bir göz gezdiriyorsunuz ;

“ Klonlama uzmanı Doktor Davis Moore’un on yedi yaşındaki kızı tecavüze uğrayıp acımasızca öldürülür. Olay hakkında soruşturma açılır; ancak bir sonuca varılamaz. Aylar sonra Moore kızının eşyalarını polisten geri alır ve bunların arasında kazayla unutulmuş, içinde katilin DNA’sı bulunan küçük bir şişeye rastlar. İşte o an Moore’un beynine korkunç bir düşünce saplanır: Belki kızını değil ama onu öldüren adamı klonlama olanağına sahiptir. Peki kızının katilinin gözlerinin içine bakmaya ne kadar dayanabilecektir?
Justin Finn, üç yaşına bastığında diğer çocuklardan farksızdır. Canlı, neşeli ve sevimli: Ondan zerre şüphe etmeyen anne ve babasının gözündeyse masum bir bebek. Ne var ki yüzü, bir gün mükemmel bir genetik kopya olarak soğukkanlı bir katilinkine tıpatıp benzeyecektir.

KLON küçük bir çocuğun bir gizemi çözmesi için dünyaya getirilişinden yola çıkarak , kötülüğün kaynağını sorgulayan , klişelerden uzak , dahice yazılmış özgün bir roman . Kaldırdığınız her taşın altında bir zeka parıltısı göreceksiniz .”

Elinizden bırakır mısınız artık o kitabı ..?
Yıllar önce aldım ve okudum ...
Hadi hakkında konuşalım ....
Ne o , surat mı astınız bana siz ; heyecanı kaçtı , zaten konu belli , bir de sen anlatacaksın .....
Sakin olalım blog dostlarım ....
Tamam neler yaşanacak az çok bilgi sahibi olup , fikirler üretmeye başladınız bile de  ...
Unuttuğunuz , önemli  kısım şu ki ; tüm bunlar nasıl olacak ....?
Yaklaşık onyedi yıllık bir zaman boyunca adım adım izleyeceksiniz ...
Bilenler susuyor ve bilmeyenlere .....
Ben anlatayım ....

Klon

Kevin Gilfoile

Doktor Davis Moore, işinde oldukça başarılı bir genetik uzmanı ....  Klon bebekler ile ; çocuk sahibi olamayan ailelere yardımcı oluyor . Klonlama yönteminden kalıtsal olarak kötü bir hastalığı genlerinde taşıyan aileler de faydalanıyor . Çünkü kalıtsal hastalıklarını  çocuklarına aktarmak istemiyorlar . Vefat etmiş bağışçılardan alınan hücrelerle , tüp bebek yönteminde olduğu gibi annenin hamile kalması sağlanıyor . Yani işin olmazsa olmazı ; klonlanacak kişinin mutlaka ve mutlaka yaşamını yitirmiş olması gerekiyor .
Klonlama çalışmalarını destekleyenler olduğu gibi dini açıdan bu işe karşı çıkanlar da var . Klon karşıtları tarafından baskı altında olmalarına rağmen , kliniktekiler işlerine büyük bir özenle devam ediyorlar . Anlayacağınız klinikte pek hareketli ...
Derken ve kitap henüz yeni başlamışken ; doktorumuzun 17 yaşındaki kızı Anna Kat , bir gece çalıştığı iş yerinde öldürülüyor  . Katil, geride polisi yetersiz bırakacak delillerle ortadan kayboluyor.
Bir an için , klonlama uzmanı babanın  hemen kendi kızını klonlar düşüncesi içine giriyorsunuz değil mi ...? Olayların gidişatı hiç de öyle olmuyor ...
Anne baba çaresizlik ve acı içerisinde katilin yakalanacağı günü bekliyorlar .
Üzerinden aylar geçmesine rağmen katil yakalanamıyor . Polis bir süre sonra kızının eşyalarını doktora teslim ediyor . Ancak polis burada bir hata yapıyor . Katile ait olduğu düşünülen sperm ve saç teli de bu eşyaların içinde ....
Acılı baba Davis Moore , kızının cinayeti sırasında elde edilen kanıtların arasında bulduğu DNA’yı kullanacak mı ?
Zalimce görünen sıradışı bir plan mı  kuracak ..?
Teknik açıdan yaptığını düşünürsek , peki bu iş yasal olacak mı ...?
Düşüncelerine kapılsak da , arka kapaktan aşağı yukarı konuyu anlamıştık .

Sarsıcı öyküsü ile benim kafamda deli sorulara neden oldu o sıralar ...

Kızının , yakalanamayan katilinden kalan DNA kalıntılarının bir kopyasını oluşturan , genetik uzmanı , acılı , intikam arzusu taşıyan ve hiçbir şey düşünemeyen bir baba hayal edin ....
Öteki tarafta çocuk özlemiyle yanan tutuşan ve hiçbir şeyden haberi olmayan aileyi düşünün ...

Bir de , Martha ve Terry 'nin yaşamını yitirmiş bir bağışçıdan olduğunu düşündükleri
klon çocukları ; Justin Finn var ....
Justin Finn var ; Moore’un kızının katilinin kopyası olan adım adım gözünün önünde büyüyen çocuk ...
Justin Finn 'i ; katilden alınan genleri mi , yoksa ailesi mi , kötü ya da katil yapacak ...?

Davis Moore klonladığı çocuk Justin bulup karşısına geçecek mi , yoksa Justin mi doktoru bulacak ...?

Peki ya sizce klonlama karşıtları haklılar mı ...?

Kitabın sonu mu ...?
Ne siz sorun ne ben söyleyeyim ...
Ters köşeye hazır olun ...

Koridor Yayıncılık tarafından basılan polisiye , gerilim tarzındaki kitabın tanıtımlarının abartılı yapıldığını savunanlar var .
En iyi Bilim Kurgu kitapları listesinde yer almakta olduğunu söyleyen de var , heyecan ve gerilim unsurlarının düşük seviyede kaldığını düşünen de var ...
Bazısı bilimsellik tam dozunda dese de bazısı klonlama konusunda daha derin bilgiler istiyor .
Klon kitabı benim iş açısından en yoğun olduğum dönemlerimde okuduğum bir kitap idi . İşe metro ile gelip giderken kafamı üzerinde yoğunlaştırdığım ve keyif aldığım bir kitap oldu .
Sanal ve gerçek dünya arasında ortaya koyduğu kesişimler de yazarın ayrı bir özelliği ..
Kitaba orijinal ismini veren  " Gölge Evren  " ile oyun ve gerçeklik çizgisinde geziyorsunuz ... Gölge Evren ; insanların, gerçekle birebir kopyalanmış yerlerin haritalarında oynadığı bir oyun ... İstediğiniz insan olabiliyor ve farklı kimliklere bürünebiliyorsunuz .
Diğer okuyanlar kadar , havada kaldığı söylenen bölümlere çok fazla takılmadım .
Bir çok olayı bir arada yaşıyorsunuz .
Kurgusu ve konusu merakla okumama yetti .

Yine en meraklı halimle , okuyanlardan da kitap hakkında farklı yorumları bekliyorum ....

“Zekice kurgulanmış bir şaheser… Doğru ve yanlış, kader ve seçimlerimiz arasındaki farkı söyleyebilecek cesarete sahip eşine az rastlanır bir roman.”
-Salon-

“Hedefi on ikiden vuran bir kitap Guilfoile, şaşırtmacalı anlatımı ve benzersiz kurgusuyla okuyucuyu ters köşeye yatırıyor.”
-New York Times-