18 Şubat 2016 Perşembe

" Bir olma "

Kelimelerin kifayetsiz kaldığı o anlar . . .
Dün Ankara'da  düzenlenen terör saldırısında ölenlerin yakınlarına , bizlere , hepimize başsağlığı ve sabırlar diliyorum . Yaralılara da acil şifalar ...

Şu sıralar o kadar çok başsağlığı diler olduk ki ... Bu günlerde yaşananlara söylemler yapıp ardından normal bir şekilde duyarsızlaşmaya başladık gibi ... Sıradan günlük olaylar haline geldi sanki ... Trafik kazası haberleri dinler gibi ... Sağlıklı bir  tutum içinde miyiz bilinmez ... Ruhumuz felç oldu sanki ...

 " Ben iyiyim  " demekten utanır hale gelmek  .... Normal yaşam sürmeye çalışmaktan ....

Tam hayatımın kontrolü benim elimde , acılar beni olgunlaştırır diyorsunuz .... Üzerine yenileri eklene eklene ....

Doğal bir afet olsa Allah'a atfedilebiliyor gibi ... Ama bir başka yaşamı yok etme hakkı kime verilmiş ... ? Bir insan nasıl böyle bir şey yapabilir ?

Anlamlandıramadığın bir acı karşısında çaresiz olmak ....
Didemika Bir Deli Bir Dolu

Herkes kendince tepkiler veriyor ... ağlama , lanetleme , sosyal medya paylaşımları , karartmalar , içine gömme , öfkeyi dışa vurma , suçlama , bağırma , söylenme , ..........
Tarifsiz keder ....
Umutsuzluk ...
Yorgunluk ....
Bu durumlarla başa çıkamamak olumlu yan görememek...
Nereye baksanız acı öfke ...

Bir yandan her şey devam ediyor gibi ...
Acı insanları bir arada tutar ama biz hala  " Bir olma " yı öğrenemiyoruz ....
Bir araya geldiğinde birbirini iyileştirme gücümüzü kullanamıyoruz ....

Her zorluk bir şeyler öğretir , ders verir derler ya ....
Anlayabildik mi ;
Kutuplaşmak kimseye çözüm getirmiyor ...  !
Sakin olup , pozitif olana odaklanmak gerekiyor  ... !
Yapıcı olup , bir olmanın yollarını aramak en önemli amaç olmalı ... !
Sağduyulu , akılcı ve insanca tepkilerle birbirine destek olmak zamanı ... !

Çocuklarımıza nasıl bir vatan miras bırakacağız?
Ne diyeceğiz onlara?
"İnsan" olduğumuzu unuttuk ...!
"İnsan " kalamadık ...!
Ona he
Buna he derken .....
Kukla olduk yitip gittik mi ...?
Pinokyo'nun bile yalandan burnu uzarken .....
Yalanlarla dolu hayatta bir "insan" kalamadık mı ....?

İnsanın başka bir insan hayatını yok etme hakkı olmadığını anlayamadık mı ...?
Ooooyyy içim şişti; çürüdü. ..


Şunu belirtmeden de geçemeyeceğim ; kendimizce acımızı yaşamaya çalışırken bayrak rengi değişmesi bana doğru gelmiyor . 07 Eylül 2015 tarihinde yaşanan terör olayları döneminde hissettiklerimi aşağıdaki şekilde dile getirmiştim :

 " Arkadaşlar benim kapasitem yetmiyor
Bayrakta renk değişmez ki
Ben bunu kabul edemiyorum
Ülke bütün bölünmez
Kardeş kardeşe kırdırılmaz...
Anlı şanlı bayrağımız tek

Yastayız
Karardık
Yüreğimiz, içimiz çürüdü. ..
Ocaklar söndü
Eksildik
Utanç içinde ne yaptığımızı bilmiyoruz
Bekliyoruz
Bekliyoruz. ..
Kara haberler bitsin diye.....
Bilinmezliklere bulandık; aydınlık günlere uyanmayı diliyoruz...
Yeniden öteki beriki değil de bir bütün olmayı...
Ama bildiğim bir şey var ki;
Anlı şanlı bayrağımız ile Andımız'ı okuyan
TRT de İstiklal Marşı çıkınca evlerimizde saygı duruşuna geçen
Milli Bayramları göğsümüzü gere gere kutlayan ..
Atatürk'ün çocuklarından biri olarak büyüdüm
Ne Mutlu Türk'üm diyene! !
Benim nacizane düşüncelerim....
Sürçü lisan ettiysem affola ...  " 


11 Eylül 2015 tarihinde yine böyle olayların ardından ; sosyal medyada şunları paylaşmıştım :

 " Facebook bana ne paylaşmak istiyorsun diye soruyor;
Günlerdir uyuyamadığım anlarda, otururken, beklerken, okurken, seyrederken, yerken, .... hep dilimin ucuna gelen bölük pörçük şeyleri dillendirmeyi becerebilir miyim diye başlıyorum bunları yazmaya....
Okur musunuz, dikkate alır mısınız, güler geçer mi yoksa siz de kendi beyin fırtınanızı yaşar mısınız bilemiyorum...
Öncelikle belli bir kişi, grup vs özel değil bunlar; birilerinin canı yansın , ağzının payını alsın hiç değil
Günlerdir içimiz yandı, çürüdük, utandık, kahrolduk diyoruz
Bir olalım, öteki beriki olmayalım diyoruz
Ama bir tek Türkiye Cumhuriyeti var ve anlı şanlı bayrağımız var
Ne Mutlu Türk'üm Diyene!!
Çünkü biz birlikte bir milletiz....
Ayrımsız , ırk, din, dil farkı olmadan...
Bu toprakların insanıyız , bu topraklar için emek verdik...
Milliyetçi miyim çok mu milliyetçiyim bilmem ben
Ben 'insan' olmaya çalışıyorum, deniyorum
Vatanım ve bayrağım kutsallarım arasında
Bildiğim şeyler var ki yaşadıklarım, duyduklarım, hissettiklerim, düşündüklerim;
Çocukken Afrika'da dil, din kavramı olmayan vahşiler ne günahları var diye düşünen bir çocuktum sorgulardım kafamda...
Evin içinde bile kitap kapladığımız kaplar yerde kalmasın biri basar kayar, bıçak şurada durmasın aman birine batar diye düşünen hassas vesveseli bir çocuktum
Mahallemde Madam Teyzem vardı , çok ama çok sevdiğim... Bütün mahallenin ona saygı gösterdiği, saygı ile karşılık veren koca bir yürek...
O zamanlar oğlu Garo abim Milliyet Gazetesinde çalışırdı. Benim en güzel çocukluk fotoğraflarım O'nun gözünden .. Özeldirler... 
Karşı komşumuz Laz bir teyzeydi... Alır kaçırırlardı beni balkondan; ilginç Karadeniz yemekleri yerdim... Anlayamasam da konuştuklarını sıcak yüreklerine karşılık verirdi çocuk yüreğim...
Büyüdük .... Orduevinde geçti yaşantımın çoğu... Bir sürü farklı memleketten insan ...Trakya, Ege, Akdeniz, Doğu, Anadolu, Karadeniz...
Bilmezdik dinimiz içinde mezhep farkı var...
O kafasını böyle bağlamış şu mezhep,
o orucunu bugün tutmuş, bu tutmazmış....
Allah ile kul arasına kimse giremez ; sevap da günah da özel diye öğretildi bize çocukluğumuzda....
Yeşile, doğaya saygıyı minneti bilirdik...
Ailemizin en yakın aile dostu canım Ermeni Nazar amcam ve kıymetli ailesi olmuştur. Çocukları evlendi, torunları oldu keza bizler de öyle... Hatırlarım çocuk doğduğunda ve bize geldiklerinde anneme nazar duası okuturlardı.. Bayramlarımızda ikinci günü ilk gelen misafirlerimizdi... Biz Onlara saygı sevgi gösterdik Onlar da bize... Kıymetlilerimiz ...
Aklıma şu anda gelemeyen ama şu son zamanlarda beynime hücum eden bir sürü şey sıralayabilirim aslına bakarsanız...
Bu zamanlarda öğrenmeye başladığımız din, dil, ırk, memleket farkları ' BİZ ' olmaktan çıkardı hepimizi...
Öteki beriki olduk...
Sapla samanı birbirine karıştırır; herşeyden korkar olduk...
Biz yıllardır birbirimize karıştık, kız aldık verdik, birlikte ağladık güldük...
Terör örgütleri ayrı, bizi birbirimize düşürmeye çalışanlar ayrı
Vatanım , milletim , bayrağım apayrı bir yana
Biz birlikte bir bütünüz
Vatanımızı birbirine düşürmeye çalışanlara fırsat vermeyin...
' Eskiden zalimin zulmü vardı
Şimdi cahilin zulmü..'
Her birimizin kendince hikayeleri var elbette; bunlar anlık benim aklımdan geçenler nacizane..
Amacım kimseyi kırmak , yermek değil...
Yüreği birazcık yüreğime değebilenler anlar beni nasılsa...
Okuyup vakit ayırdıysanız; sonsuz teşekkürler...
Birilerine ışık yakabilirsek bir nebze birlikte, elele tutuşursak yeniden, bütün olursak inanıyorum
aydınlık, huzurlu günler bizi bekliyor Allah'ın izniyle...  "




6 yorum:

  1. Ne güzel demişsin "Bir olmyı öğrenemiyoruz" Asıl sorun da bu bence. Her ölüm kötü. Bir bunu anlayabilsek. Hepsine karşı birlikte durabilsek....Sürekli birilerini ötekileştiriyoruz. Çocukların minicik yüreklerine nefret tohumları ekiyoruz. Biz büyüklerin ağızlarından çıkanlar onların kafalarında nasıl yer ediyor kimbilir....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Saadet ; bizim zamanımızda diye başlarsak ... Çocuklar sokaklarda koşardı ... Bilmezdik ki karşıdakinin insan , kız , erkek olması dışında bir şeyi ... bize çocuk yüreğiyle saf sevgiyle birbirine kenetlenecek yürekler gerek ... Ne kadar haklısın o çocukların kafalarında kimbilir neler var ... sevgi tohumu ekeceğimize .... Bir an önce aydınlık , huzur ve sevgi dolu günlere inşallah ..

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Huzurlu , aydınlık ve sevgi dolu yarınlara inşallah ...

      Sil
  3. böyle olaylar oluyorken insanımız mutlu ve umutlu olamıyor bence bu yüzden ülkece depresyondayız, bir de ne güzel senin düşüncelerin ama yaaa iyi insansın sen işteeee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya sen beni ne kadar mutlu ediyorsun ; bir bilsen ..... iyi ki yollar ve bloglar kesişmiş kiiiii ....
      sevgiyle kal

      Sil

Laf aramızda; yorumlarınızla minik sihirli dokunuşlar yapabilirsiniz ...
Destek olalım istemez misiniz?
Gözüm yorumlarınızda ....

Killing Eve

  İngiliz yazar Luke Jennings'in , Codename Villanelle adlı kitaplarından uyarlanan ve BBC’nin düşük bütçe ile çektiği kaliteli yapımla...